Çıkma Teklifi Geri Gelmeli!

14 Şubat arifesinde yepyeni içeriğimizle karşınızdayız!

Çiçek çikolata kalplerle dolu bu gün tüm dünyayı ikiye ayırmayı başarıyor: sevgiyi kutlamak mı, yoksa kapitalizmin dayattığı bir çark mı?

Sevgi her zaman kutlanmalı tek bir güne indirgeyemem diyen romantik kalplerden misiniz, yoksa  sokakta el ele tutuşanları görünce gözleriniz mi doluyor?

Roma Katolik Kilisesinin Aziz Valentine Günü olarak kabul ettiği, kökeni MS 3.yüzyıla dayanan ve aslında Aziz Valentin’in Roma İmparatoru II.Cladius’un evlenme yasağına karşı gelip aşıkların arkasında durarak gizlice nikah kıymasını her sene neden kutluyoruz?

Çünkü Roma İmparatoru II.Cladius, bekar erkeklerin daha iyi asker olabileceğini düşünerek evlilik yasağı koymuştu. Aziz Valentin ise aşk kutsaldır inancı ile çiftleri evlendirmeye devam etti. Bu yüzden de MS 269 yılında idam edildi. Ölümünden sonra da onun anısına Sevgililer Günü olarak adlandırıldı.

Ve biz yine ölümünden sonra kıymete binmiş olan bir insan ile karşı karşıyayız. Dilerim bundan sonra insanlar ölmeden de değerlerini anlarız.

Dünyanın dört bir yanındaki dini inanışların kültürel bağlamda paganlarla bağlantısına da değinmeden geçemeyeceğim. Lupercalia Festivali olarak bilinen ve bereket tanrısı Faunus’a adanan 13-15 Şubat tarihlerinde genç erkekler kadınların isimlerinin yazıldığı bir kura çekerek festival boyunca eşleşirlerdi.

Gördüğünüz gibi son zamanlarda sosyal medyanın etkisiyle bir çığ gibi büyüyen ve restoranlarda iki insanın birbirini tanıması için maksimum beş dakikanın yeterli olduğu ‘speed dating’ kültürüne de oldukça benziyor.

Bi’ düşündürdü açıkçası, acaba dating applerde sağa sola kaydırma ile tanışmaktansa kura çekilmesi daha mı efektif olurdu?

Cevap:

Tabii ki de hayır. Karşılıklı rıza kavramını gözden geçirmenizi dilerim.

E tabii Orta Çağ’da 14 Şubat özelinde işler biraz karmaşıklaşıyor, çünkü aslında kuşların çiftleşme dönemi olarak görüldüğü için romantizmle bağlantısı kuruluyor. Yani insanlar her gün aşkını göstersin, hep sevsin sevilsin, ama kuşlar o güne bir anlam yüklediyse, vardır bi sebebi demişlerse demek ki…

İyi hoş tamam da, ne zaman bu iş pahalı hediyeler yarışına döndü diye sorarak erkek okuyucularımıza tercüman olmak istiyorum.

İlk sevgililer günü kartları İngiltere’de üretildi, fakat bunu bir sektöre çeviren tabii ki Amerika Birleşik Devletleri oldu. 19. yüzyılda yaşamış çiftler için o gün daha az tartışmalı geçiyordu diye düşünüyorum, neticede sosyal medyada kim hangi story’i attı endişesi yokken sadece (opsiyonel) bir sevgililer günü kartı alıp ailecek çoluk çocuk hep beraber fabrikada çalışmaya dönüyormuşsun.

Fakat 21. yüzyılda insanların artık kiminle beraber olacağını bilemediği, neyin nerede kesinleştiğinden emin olamadığı bir çağdayız.  O yüzden her yıl bir checkup randevusu gibi, hayatımda biri var mı yok mu turnusolü olan bir alerji testi gibi düşünebiliriz.

Sonuçta günümüzde red flag, toksik maskülenite, gaslighting, love bombing derken işin içinden çıkamadığımız bir noktaya gelmiş bulunmaktayız.

Peki nerede çekilmeli bu çizgi?

Cevap: Aynı beklentilerde olmak ve açık iletişim kurabilmek çok önemli. Geçmiş ilişkilerimizden getirdiğimiz travma valizlerimiz de olabildiğince küçük olmalı. Ve çıkma teklifi geri gelmeli!

Kuşlar bu günü seçtiyse, önemi büyüktür diye düşünerek flörtünüze ‘’Benimle 19.yüzyılda bir kuş olmak ister misin?’’ diye şaşırtmacalı da sorabilirsiniz.

Ya da gerçekten kimin eli kimin cebinde bilmek istiyorum, belirsizlikten çok yoruldum, bir isim koyalım motivasyonlarından birini seçip hamlenizi yapabilirsiniz.

Unutmayın, aşk bir kumardır, ve ya kumarda kazanabilirsiniz ya aşkta…Sosyal medyanın en son karara vardığı, yeni çıkarttığı, her reelste empoze ettiği şey ise, evli dahi olsanız her sene bu soruyu sormanız gerektiği. Son 200 yıldır ne yaşandıysa artık, iyice emin olmak istemek anlaşılabilir galiba.

Ya sonuç olarak, herkes sevdiğine sevgisini göstersin, hayatınızda biri yoksa; ailenizi, yakın arkadaşlarınızı veya ilkokul crush’ınızı arayın, farketmez. Bu günün tarihsel akışından veya günümüzdeki influencerların paylaştığı içeriklerdense, kendiniz bir anlam yükleyin ve özelleştirin.

Yüzde bir tebessüm oluşturmak, ‘seni düşündüm de aldım’ hediyeleri, yoldan koparılmış bir çiçek, kurulan güzel bir sofra ve edilen sohbet için kutluyorum ben bu günü mesela.

Her sene kendime en sevdiğim çiçeği alıyorum, kırmızı giyiniyorum, ve hayatımda biri yoksa dahi kendimi sevmeyi kutluyorum!

Bu 14 Şubatın hem yalnız kalpler, umutsuz romantikler, platonikler, hem de bir ilişkisi olanlar için harika geçmesini diliyorum!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back To Top