Almanya’da seçimlerin tamamlanmasının ardından koalisyon görüşmeleri başladı. En yüksek oy oranına sahip olan CDU/CSU (Birlik Partisi) ve lideri Friedrich Merz hükümet kurma yetkisiyle birlikte SPD (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) ile görüşmelere başladı.
Merz, CDU/CSU ve SPD arasında gerçekleşen koalisyon görüşmelerinin ilk aşamasının tamamlandığını ve üç temel konuda anlaşmaya varıldığını açıklamıştı. Bu üç konuya baktığımızda:
- Mülteci
Bu konuda daha çok CDU tarafının seçim öncesi vaad ettikleri konusunda taviz vermediğini, koalisyon görüşmelerinde bu konuda üzerindeki baskıdan dolayı çok da karşı olmayan SPD ile anlaştığını görüyoruz. Merz’in açıklamasına göre ‘’ Genel olarak düzensiz göçü azaltmak için tüm yasal önlemleri almak istiyoruz. Ortak hükümetimizin ilk gününden itibaren sınır kontrollerini büyük ölçüde arttıracağız ve bu sınır kontrolleriyle reddetme sayısını da önemli ölçüde artıracağız’’ Merz buna ek olarak sığınmacı konusunda diğer Avrupa Birliği ülkeleri ile de birlikte çalışacaklarını söyledi.
- Kamu Maliyesi
Savunma harcamalarını arttırmak, borç frenini kaldırmak gibi konular Almaya siyasetinin uzun zamandır en temel tartışma konularından ikisini oluşturuyor diyebiliriz. İki parti savunma harcamalarının artması ve bir önceki hükümetin dağılmasına ve erken seçime sebep olan borç freninin kaldırılması konusunda uzlaşıya vardı.
Fakat borç freninin kaldırılması o kadar da kolay olmayacak.
Yeni mecliste 2/3’ü oluşturamadıkları için Yeşiller ile 23 Mart öncesinde yasa tasarısını meclisten geçirmeyi umuyorlar. Bu konuda Yeşiller ile anlaşmaya varılması muhtemel gözükse de bunun karşılığında bütçenin kullanımında koalisyonda yer almasalar da Yeşillerin taleplerine de karşılık vermek durumunda kalmaları muhtemel. Borç freni konusunda Yeşiller ile anlaşmaları da yeterli olmayacak. Anlaşmanın geçerli olabilmesi için Bundesrat’da 2/3 çoğunluğun sağlanması gerekiyor. Bu da BSW, FDP, SW veya Die Linke’den biriyle anlaşılması gerekiyor. İçinde bulunduğumuz hafta içerisinde öncelikle Yeşillerle ve ardından bu partilerle hızlı ve yoğun şekilde görüşmelerin gerçekleşmesi bekleniyor.
Etik Sorunu
Fakat AFD başta olmak üzere bazı partiler CDU ve SPD’nin yapmaya çalıştığı bu yasa değişikliğinin etik olmadığını, yasanın geçirilmek istendiği meclisin şu an böyle kritik bir konuda karar vermesinin uygun olmadığını düşünüyor. Fakat bu yasa değişikliğine en karşı çıkan partilerden FDP’nin adalet bakanı bu kararın alınmasında herhangi bir hukuk dışılığın olmadığını ve muhtemelen ellerinden bir şey gelemeyeceğini söylüyor.
- İşgücü Piyasası ve Ekonomi
Yüzde 1-2 oranında bir ekonomik büyüme, enerji fiyatlarında düşüş gibi konularda da iki parti ilk aşamada ortaklaşmış gibi gözüküyor. Son 2 yılda büyüyemeyen Almanya’nın yeniden büyümeye geçebilmesi için CDU ve SPD’nin nasıl politikalar izleyeceği ise merak konusu. Özellikle Ekonomi Bakanlığı’nın hangi partide olacağı, son hükümetin düşmesine sebep olan bakanlık olduğu için görüşmelerde kritik rol oynaması muhtemel gözüküyor.
