Bir kalemin ucundan kağıda yayılan mürekkep damlası kimileri için yeni bir kağıda geçme ihtiyacı hissettirirken kimileri içinse yaşanmışlığı simgeleyen bir anıya dönüşür. Bu anılar hayattaki yerimizi düşündüğümüz molalara benzer. Devamlı olarak önümüze sunulan bir şeylerin olduğu ve tüketmeye odaklı yaşadığımız bu dünyada savrulan bir yaprağın rüzgarsız bir anda durup nefeslendiği molalara.
Kendini ifade etme isteği insan olmanın bir yan etkisi olarak var oluyor hayatlarımızda. Hızla akıp giden günlük yaşantımızda hislerimizle ve düşüncelerimizle varolma isteği baş gösteriyor. Üretme eylemi benim de söyleyeceklerim var demenin bir yoluna dönüşüyor. Tam da bu noktada kalem bir mürekkep hokkasına batırılıyor.
20li yaşlarında hayatları bir noktada kesişmiş bir grup insan olarak düşüncelerimizi, dertlerimizi, ilgi alanlarımızı paylaşabileceğimiz özgür bir alanı yaratmak ve okuyucuların da bu alanı en samimi şekilde hissettiği bir yer olmasını amaçlayarak “mürekkep” ile sizlerleyiz.